YORGUN ŞEHRİN ASİ BALIKÇISI
Bana dar gelen şehir üstüme üstüme geliyor beni boğar gibi, kaçmak lazım bu
şehirden artık,yok olup ıssız koylarda sabahlamak dalgaların sahili döverken şarkılar söylemesi gibi , düşler sokağı
gibiydi bu sahneler beynimde ve kalbimde
özlem doluydu içim.
Şimdi seni terk ediyordum koça şehir bir bir ışıklarını
ardımda bırakıyorum hep ileriye umutlarıma ve hayalerime bakıyordum. Asıl sen miydin
yorgun olan yoksa ben miydim, yine solmuştu bir bir içimdeki umut çiçekleri çok
zaman oldu sevdamım iyot kokusunu içime çekmeyeli, evet bu şehrin asi
balıkçısıydım ben denize hasret sevdalıydım, yorgun kalbimle direniyordum sana
koça şehir.
Onca düşün arasında aylardır sahilleri ve yıldızları içimde
özlemle biriktirdim. Geriye yine bana kalan AŞKIMIN yanında olmak sabahlara
kadar olta başında umutları beklemek. Feryat eden kalbimin sesini dinledim
artık coşkun bir ırmak gibiydim dur durak bilmez akıp gidiyordum
KARABURUNUN virajlı kıvrak yollarında, gecenin karanlığında taze kekik
kokusu sarmıştı her bir yanı içime çekiyordum mis gibi havayı, özlemiştim seni
KARABURUN bahar gelmiş her bir yanına papatyalar seni bir gelin gibi süslemişti.
Dedimya asi
balıkçıyım hava lodos olmadığı kadar sert esecekti rüzgar, avlağımı biliyordum
aysız bir gecede sakin bir hava lazımdı GÖNSÜZE
oysaki hiç denemediğim bir hava
olacaktı bu lodos havası, bir avcı her
havayı ve şartı denemeli bence .
Şimdi düşlerim bir bir gerçek olmuştu artık
Gönsüzdeydim, yeniden merhaba aşkım çok
zaman oldu sen den ayrı olalı, inan ki her bir günüm seni hayal ederek geçti , tenindeki
iyot kokun u rüzgarların fısıltısındaki şarkılar benim seni ne kadar çok sevdiğimin özlemiydi.
İZMİRİ geç bir saatte terk etmiştim GÖNSÜZEDE tabi ki
geç saate varmıştım, gecenin karanlığında takımları hazırlamış
oltalarımı deniz ile buluşturmuştum , içim içime sığmıyordu bir çocuk gibiydim
mutlu ve huzurlu ,dalgalar vururken sahile gözlerim kamışlara bakar durur bir
umutla, yoksa küskünmüydü deniz bana
umutlarımı verecek miydi
bilmiyorum .
Solmuş olan umut çiçeklerim bir bir açmıştı ilk mırmırlar
ziyaret etti oltamı, hemen ardından
gelen kaba lidakiler, boru kurdu ve sülünes kullanıyordum bir bir
atıyordum oltamı sevdama doğru oda beni boş çevirmiyordu, başta bahsettigim
gibi hava çok sert lodos rüzgar ile dans eden saçlarım karman çorman olmuştu.
Bu arada avda yarenim PAŞA etrafta bir oraya bir buraya
gidiyordu, oda mutluydu olmadığı kadar, ben nasıl denize aitsem oda kırlara.
İkimizde gecenin tadını yaşıyorduk huzurlu ve mutlu sabaha kadar süren av çok
iyi sonuç vermişti , anlamıştım artık ne
deniz benden nede ben ondan vaz geçebilirdim aylarca günlerce gitmesemde hep
içimde ona olan özlemim bin kat daha da artıyordu.
Şimdilik bizden bu kadar
yeni aşklarda görüşmek dileği ile sevgilerimle
rastgele. Rıdvan YILDIRIM.
OLTACI DERGİSİ HAZİRAN 2015 SAYISINDA YAYINLANMIŞTIR, OLTACI DERGİSİNE TEŞEKKÜRLER